Türkiye'nin ilk Çevreye Yatırım Fonu
30.05.2008
Özince, ''Böyle bir şeyin ilkini yapmaktan dolayı mutluyuz" dedi
Türkiye İş Bankası, Türkiye'nin ilk ''Çevreye Yatırım Fonu''nu kurdu.
Çevreye duyarlı şirketlerin menkul kıymetlerinden oluşturulacak fonun TEMA Vehbi Koç Doğa Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen tanıtım toplantısında konuşan Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, ''Bu fon, yalnızca gelirlerinin bir kısmını TEMA Vakfı'nın çevre projelerinde kullanmayacak, aynı zamanda yatırımlarını da çevreye duyarlı şirketlere yönlendirecek. Çevreye zarar verdiği saptanan şirketlere yer vermeyecek'' dedi.
Özince, yıllarca cennet ülke diye tanımlanan Türkiye'de bile bugün çok ciddi çevre sorunları ile karşı karşıya olunduğunu, bu sorunların çevreden değil insan neslinden kaynaklandığını ifade ederek, çevre konusunda duyarlılık ve bilinç kazanmanın önemine değindi.
Türkiye'nin Karbondioksit emisyonunda Avrupa klasmanına girerek, 7. sırada yer aldığına işaret eden Özince, bunun çok üzüntü verici bir şey olduğunu dile getirdi.
Yakın zamanda kuraklık sebebiyle tarım ürünleri fiyatlarında bir artış yaşandığına dikkat çeken Özince, ''30 senelik enflasyonu kırdık diyorduk. Bir yandan enerji, bir yandan gıda fiyatlarıyla beraber enflasyon yeniden hortlayacak. Çevreyle ilgili yapacaklarımız da sınırlı. Su kaynaklarımızı çok kötü kullandık. Kişi başına düşen 1400 metre küp su ile su fakiri bir ülkeyiz'' diye konuştu.
Suyun özellikle tarımsal açıdan kötü kullanılmasından ve erozyonun olumsuz etkilerine karşı ciddi bir politika izlenmemesinden dolayı çevre konusunda geri dönülmez bir yerde olunduğunu vurgulayan Özince, ''Doğaya ve çevreye çok daha duyarlı yaklaşmak gerek'' dedi.
Özince, Türkiye İş Bankasının Türkiye'de kuruluş amacı gereği tasarrufların doğru yönlendirilmesi konusunda hep önderlik yaptığını, bu durumun yatırım fonlarında da geçerli olduğunu dile getirerek, 1986 yılında ilk yatırım fonunu kurduklarını bugüne kadar 19 yatırım fonu kurduklarını anlattı.
Türkiye İş Bankası olarak Türkiye'de ilk çevreye yatırım fonunu, 20. Yatırım fonu olarak kendilerinin kurduğunu ifade eden Özince, bu tür fonların 1995 yılından beri dünyada oluşturulduğunu, Kyoto Protokolüne imza atmamış ABD'de bile yatırım fonları piyasasının yüzde 11'ini çevre duyarlı fonların oluşturduğunu kaydetti.
Özince, ''Böyle bir şeyin ilkini yapmaktan dolayı mutluyuz. İş Bankası Tema ile birlikte kuracağı, yöneteceği ve yürüteceği fonun çevreye duyarlı vatandaşların da katılımıyla bir fidan gibi gelişme göstermesi ve ormanlara dönüşmesini diliyoruz'' diye konuştu.
Ersin Özince, fon oluşturulurken dünyadaki en iyi örneklerin analiz edildiğini, bu çalışmada Bilkent, Boğaziçi, Yıldız Teknik Üniversitesi ve Koç Üniversitesi gibi üniversitelerden akademisyenlerin danışmanlığını aldıklarını, bu sayede çevreye duyarlı şirketlerin saptanması çalışmalarını yürüttüklerini belirtti.
Özince, ''Bu fon, yalnızca gelirlerinin bir kısmını TEMA Vakfı'nın çevre projelerinde kullanmayacak, aynı zamanda yatırımlarını da çevreye duyarlı şirketlere yönlendirecek. Çevreye zarar verdiği saptanan şirketlere yer vermeyecek'' diye konuştu.
Ersin Özince, oluşturulan fonun yönetiminin de Türkiye İş Bankası iştiraki İş Portföy Yönetimi A.Ş tarafından yapılacağını dile getirdi.
TEMA Vakfı Onursal Başkanı Hayrettin Karaca da, toplantıda yaptığı konuşmada, iklim değişikliğinin kuraklık ile beraber artık iyice hissedildiğini ifade ederek, bu durumun getirdiği değişikliklerin halen daha farkında olunmadığını söyledi.
Karaca, dünyada gıda fiyatlarında artış yaşandığını ve IMF, Dünya Bankası ve BM Başkanlarının hep aynı şeyin altını çizerek, ''Açlık terörizmden daha tehlikelidir. Açlık yüzünden savaşlar olacaktır, insanlar birbirini yiyecektir'' dediklerini hatırlattı.
Gıda fiyatlarının artma sebebinin, dünya topraklarının verebilecekleri en üst seviyede kullanılması olduğunu kaydeden Karaca, gübreleme, bilinçsiz sürme ve ilaçlama ile toprağın canının alındığını böylece ürün azalmasının meydana geldiğini anlattı.
Kuraklık ile mücadele konusunda bilinçlenmenin öneminin altını çizen Karaca, susuzluğa karşı yaşayabilecek ürünleri geliştirmenin de önemli olduğunu, bu sebeple ülkelerin son kuruşuna kadar AR-GE'ye yatırım yapmaları gerektiğini vurguladı.
İş Bankasının da bu doğrultuda çevreye duyarlı bir fon oluşturduğuna dikkat çeken Karaca, ''Böylece doğaya hizmet edebileceğimiz bir imkan daha yarattık. Kendilerini kutluyorum'' diye konuştu.
20 MİLYON YTL BAŞLANGIÇ SERMAYESİ İLE KURULDU
Konuşmaların ardından soruları cevaplayan İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Özcan Türkakın, Çevreye Yatırım Fonu'nun B tipi değişken fon türünde olduğunu, ihracına bugün başlanan fonun 20 milyon YTL başlangıç sermayesiyle kurulduğunu ve bu miktarın ilgiye göre büyüyebileceğini söyledi.
Türkakın, fonun portföy yönetim komisyonun yarısının TEMA projelerine ayrılacağını kaydetti.
Fonu oluştururken borsada işlem gören şirketlerin çevreye duyarlılık durumlarını ve sertifikalarını gözden geçirdiklerini söyleyen Türkakın, fonun ilk etapta ''TSKB, Arçelik, Zorlu Enerji, Tofaş Fabrika ve Eczacıbaşı İlaç'' gibi 5 şirketten oluşturulduğunu anlattı.
Ersin Özince ise ''Bir fidan dikiyorsunuz bu büyür mü diyorsunuz? Ümit ederim daha da büyür. İlk yıl TEMA'ya en az 300 bin YTL komisyon payı düşsün, bunu arzu ediyoruz. Bu fon hediye edilebilir, çocuğunuz için alınabilir. Ne kadar paylaşılırsa o kadar büyüyecek'' diye konuştu.
TEMA Vakfı Yönetim kurulu Başkanı Ümit Yaşar Gürses'in de hazır bulunduğu toplantıya TEMA gönüllüsü ilköğretim öğrencileri de katıldı.
Toplantının ardından sembolik olarak bir de fidan dikildi.
TARIMSAL ÜRETİMDE IMF ÖNDERLİK YAPMIYOR
Toplantının ardından basın mensuplarıyla sohbet eden Ersin Özince, Terkos gölü tarafında bir tarlası olduğunun hatırlatılması üzerine, ilgilenemediğini ve tarlayı yarıcıya verdiğini, Ayçiçeği, Mısır ve Arpa ekildiğini kaydetti.
Özince, bununla amacının ticaret yapmak değil, ağaçların büyüdüğünü görmek olduğunu söyledi.
Özince, şunları kaydetti:
"Tarımda mutlaka üretmemiz lazım. Kısa vadede endişeler olsa da çiftçinin desteklenmesi gerek. Ben uluslararası kuruluşların, Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) dahil bu konuda önderlik yaptığını düşünmüyorum. Kısa vadede bu sübvansiyonun ekonomiyi ve serbest piyasayı bozacağı düşünülüyor bu doğru. Ancak uzun vadede düşündüğümüzde, Fransa'nın neden çiftçisini düşündüğünü anlayabiliyorsunuz. Çiftçiye yapılacak en önemli destek eğitim ve bilinçlendirme. Bunun yanında çiftçinin cebine fiyatın yüzde 7'sinin girdiği söyleniyor. Bugün sulamayı öğretseniz bu kez 'Ürünü kime satacağım, doğru düzgün fiyat bulabilecek miyim?' gibi sorular çıkıyor önüne. Piyasayı çözmesi gerekiyor. Bu konuda devlet politikası lazım. Devletin onlarca işi teşvik etmesi gerekmiyor, ancak turizm, tarım, lojistik, finans gibi birkaç hayati sektörü seçip onun üzerine yoğunlaşması gerek. Bu sektörler hem katma değeri hem de istihdamı yüksek sektörler.''
http://www.haberturk.com/haber.asp?id=77592&cat=130&dt=2008/05/30
Link to İş Bankası website for details of joint Green Investment Fund with TEMA:
http://www.isbank.com.tr/yatirim/y-yatirim-temacevrefonu.html
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment